Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Bavčar v. Slovenya (başvuru no. 17053/20) davasında 7 Eylül 2023 tarihli Daire kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin:
bire karşı altı oyla, 6. maddesinin 2. fıkrasının (masumiyet karinesi) ihlal edildiğine,
ve oy birliği ile, 7. maddesinin (kanunsuz ceza olmaz) ihlal edilmediğine karar vermiştir.
Eski bir Devlet bakanı olan Bay Bavčar, 2016 yılında kara para aklama suçundan suçlu bulunmuştur. Dava, dönemin Adalet Bakanı Goran Klemenčič’in “Bay Klemenčič: Bavčar davası zaman aşımına uğrarsa, pek çok insanın [bunun için] hesap vermesi gerekecek” başlıklı televizyon röportajını verdiği temyiz sürecine ilişkindir.
Mahkeme, Bay Klemenčič’in açıklamalarının Bay Bavčar’a yönelik suçluluk ima ettiğini ve mahkemelerde ve Hükümet’te tepkiye yol açtığını tespit etmiştir. Bu, davada masumiyet karinesini ihlal etmiştir.
Ancak Mahkeme, Sloven mahkemelerinin Bay Bavčar aleyhine bu tür suçların doğrudan kastla (bu davada para kabul etmek) veya olası kastla (bu parayı elden çıkarmak) işlenebileceği yönündeki Slovenya hukukuna, Slovenya içtihadına, Anayasa’ya, uluslararası hukuka ve Avrupa Birliği hukukuna ve AİHM’nin içtihatlarına kapsamlı atıflar ve açıklamalar içeren gerekçelerinin Sözleşme’yi ihlal etmediği konusunda tatmin olmuştur.
Davanın hukuki özetine Mahkeme’nin veritabanı olan HUDOC’tan ulaşılabilir.
Temel olgular
Başvurucu Igor Bavčar, 1955 doğumlu bir Sloven vatandaşıdır ve Stari trg pri Ložu’da (Slovenya) yaşamaktadır. Başvurucu, Slovenya’nın Yugoslavya’dan bağımsızlık mücadelesi sırasında içişleri bakanı ve daha sonra Avrupa bakanı olarak çalışmıştır.
2013 yılında diğer üç sanıkla birlikte yapılan duruşmada Bay Bavčar, ekonomik faaliyet yürütürken pozisyonunu veya haklarını kötüye kullanma ve kara para aklama suçlarından suçlu bulunmuştur. Diğer bulguların yanı sıra, ilk derece mahkemesi, başvurucunun banka hesabına 21.6 milyon Euro yatırıldığını ve başvurucunun bu parayı daha sonra kullandığını tespit etmiştir. Başvurucu, hapis cezası ile cezalandırılmıştır ve başvurucunun hukuka aykırı olarak elde ettiği varlıkları iade etmesine karar verilmiştir.
Dört sanık, hukuka uygunluğun korunması amacıyla Slovenya Yüksek Mahkemesi’ne başvurmuştur.
2015 yılında Yüksek Mahkeme, Bay Bavčar’ın mahkum edildiği suçun tüm unsurlarının dava dosyasında karşılanıp karşılanmadığının net olmaması nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına karar vermiştir. Eylül 2016’da Ljubljana Bölge Mahkemesi, Bay Bavčar’ın görevin veya hakların kötüye kullanılmasına teşvik etme suçundan beraatine karar vermiş, ancak Bavčar’ı kara para aklamaktan suçlu bulmuştur. Mahkeme, diğer sözleşmelerin yanı sıra, Bay Bavčar ile Microtrust d.o.o. (diğer sanıklardan birine ait bir şirket) arasında imzalanan ve işlemler için sahte resmi yasal dayanaklar sağlayan, asıl amacı alınan paranın kaynağının yasa dışı olduğunu gizlemek olan sözleşmeleri işaret etmiştir. Başvurucu, tekrar hapis cezası ile cezalandırılmış ve başvurucunun yasa dışı yollarla elde edilen paraya eşdeğer bir meblağı ödemesine karar verilmiştir.
Bay Bavčar’ın hapis cezası, sağlık durumunun kötü olması nedeniyle Şubat 2015’te durdurulmuştur. Ancak, Eylül 2016’da daha sonra basketbol oynadığı iddia edilen görüntüler ortaya çıkmıştır.
Davanın basının yoğun ilgisini çekmesinin bir sonucu olarak, 27 Eylül 2016’da (basketbol görüntülerinin ortaya çıktığı gün) dönemin Adalet Bakanı Goran Klemenčič, POP TV’ye (ticari bir televizyon kanalı) bir röportaj vermiştir. Gazeteci şu açıklamayı yapmıştır:
“Eğer etkili biriyseniz ve paranız varsa, hapse girmemek için kendinize bir tıbbi görüş satın alabilirsiniz. Dava zaman aşımına uğramaya yaklaştığında mutlu bir şekilde basketbol oynarsınız. (…)”
Bakan, diğer cevapların yanı sıra, bu soruya şu karşılığı vermiştir:
“Şu anda yaşananlar, kesinlikle Slovenya’da hukukunun üstünlüğü ilkesine atılmış bir tokattır (…) [basketbol] oynaması için nihai hükümle mahkum edilmesi gerekiyor (…) Eğer bu dava [Bavčar] zaman aşımına uğrarsa, burada şunu söylememe izin verin: Programınızda defalarca söz verdim ve umarım sözümü tutabilmişimdir. Bu durumda sorumluları cezalandırmak için mümkün olan her şeyi yapacağım. (…) [Bunu yapacağım] birinin mahkum edilmesi veya beraat etmesi gerektiği için değil (…) ancak herhangi bir davanın zamanaşımına uğraması ve bizde bunlardan çok fazla olması, olabilecek en kötü sonuç olduğu için. Bunun olmayacağına inanıyorum ama eğer olursa… Sanırım pek çok insan [bunun için] hesap vermek zorunda kalacak ve cevap isteyen ilk kişi ben olacağım.”
Bay Bavcar, kara para aklamanın olası kastın sonucu olamayacağını ve Bakan’ın televizyonda yayınlanan açıklamalarının Temyiz Mahkemesi hakimleri üzerinde baskı oluşturduğunu ileri sürerek yeniden yargılama kararına itiraz etmiştir. İtirazı reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bay Bavčar, Eylül 2017’de hapis cezasını çekmeye başlamıştır.
Bay Bavčar, hukuka uygunluğun korunmasına yönelik bir başvuruda bulunmuş ve Temyiz Mahkemesi, Şubat 2019’da bu başvuruyu reddetmiştir. Bay Bavčar’ın daha sonra yaptığı iki Anayasa Mahkemesi başvurusu da Anayasa Mahkemesi tarafından dikkate alınmamıştır.
Şikayetler, usul ve Mahkeme’nin oluşumu
Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına (adil yargılanma hakkı) ve 7. maddesine (kanunsuz ceza olmaz) dayanan başvurucu, Adalet Bakanı’nın başvurucunun yargılanması sırasındaki açıklamasının masumiyet karinesini ihlal ettiğinden ve bu açıklamanın Slovenya mahkemeleri üzerinde baskı oluşturduğundan şikayet etmiştir. Başvurucu, ayrıca, olası kastla kara para aklama suçundan mahkum edilmesinden şikayetçi olmuştur.
Başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 3 Nisan 2020 tarihinde yapılmıştır.
Karar, aşağıda isimleri geçen yedi hakimden oluşan Daire tarafından verilmiştir:
Alena Poláčková (Slovakya), Başkan,
Lətif Hüseynov (Azerbaycan),
Péter Paczolay (Macaristan),
Ivana Jelić (Karadağ),
Erik Wennerström (İsveç),
Davor Derenčinović (Hırvatistan)
ve Vasilka Sancin (Slovenya), ad hoc hakim
ve ayrıca Renata Degener, Yazı İşleri Müdürü.
Mahkeme’nin kararı
6. maddenin 1. ve 2. fıkrası
Mahkeme, kamu görevlilerinin bir kişinin yargılanmadan önce suçlu olduğuna dair açıklamalarda bulunması durumunda masumiyet karinesinin ihlal edildiğini yinelemiştir.
Mahkeme, Bay Bavčar’ın Slovenya’daki statüsüne ve ülkenin demokrasiye geçişine yaptığı katkıyı not etmiştir. Basının o’nun davasıyla ilgilenmesi doğaldır. Bakan Klemenčič’in röportajı, Bay Bavčar’ın sağlık gerekçesiyle hapis cezasının ertelenmesini istemesine rağmen basketbol oynadığını iddia eden bir videonun yayınlanmasından sonraki gün yapılmıştır.
Bakan’ın “Bu dava zaman aşımına uğrarsa (…) cezalandırmak için elimden geleni yapacağım” açıklaması mahkemelerde ve Başbakan’ın ofisinde tepkiye yol açmıştır. Mahkeme, başta Adalet Bakanı olmak üzere, bu üst düzey yetkililerin, masumiyet karinesi ilkesine saygı göstermekle yükümlü olduklarını anlamaları gerektiğini belirtmiştir.
Bu ifadelerin Slovenya mahkemeleri önündeki yargılamalar üzerindeki etkisine ilişkin olarak Mahkeme, bu davada ilgili açıklamaların yapıldığı tarihte Bay Bavčar’ın suçlu bulunduğunu ancak cezasının infazının durdurulduğunu not etmiştir. Hükümet’in “muhtemelen hapis cezasını çekmesi” gereken bir kişinin “basketbol oynamasını” engelleyeceği yönündeki açıklamasına ilişkin olarak Mahkeme, bunun Bay Bavčar’ın suçlu olduğuna dair bir ima içerdiğine karar vermiştir. Bu açıklamaların giderek artan (kümülatif) etkisi, Yüksek Mahkeme’nin davaya ilişkin kararında önyargı oluşturmayı haizdir.
Bay Bavčar’ın davasında masumiyet karinesi ihlal edildiği için, Sözleşme’nin 6. maddesinin 2. fıkrası da ihlal edilmiştir.
Sözleşme’nin 6. maddesinin 2. fıkrası altındaki bulguları sonucunda, Mahkeme, başvurucunun Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. fıkrası altında “bağımsız ve tarafsız mahkeme” hakkının ihlal edilip edilmediğinin incelenmesine gerek olmadığına karar vermiştir.
Madde 7
Mahkeme, Bay Bavčar’ı yeniden yargılayan mahkemenin Bavčar’ı, biri doğrudan kastla -21.6 milyon Euro’yu kabul ederek- ve diğeri olası kastla -bu parayı elden çıkartarak- işlenen iki kara para aklama eylemi temelinde mahkum ettiğini not etmiştir. Başvurucu, suçun işlendiği tarih ile nihai hükmün verildiği tarih arasında “kast”ın yorumu değişmiş olsa da, kanunun o dönemki haline uygun olarak mahkum edilmiştir. Hükümet, mahkumiyet kararının yine de kanun uyarınca öngörülebilir olduğunu ileri sürmüş ve bu görüşü destekleyen yerel mahkeme kararları sunmuştur.
Bay Bavčar’ın Sloven hukuku ve içtihatları, Anayasa ve AİHM içtihadına ilişkin iddiaları, ulusal mahkemeler tarafından ele alınmıştır. Eylemleri ile zihni arasındaki bağlantıya ilişkin gerekçe mahkemeler tarafından kapsamlı bir şekilde ele alınmış ve ilgili kanuna göre (Ceza Kanunu’nun 252. maddesi) failin subjektif tutumunun yoruma açık olduğu ve doğrudan veya olası kastla işlenebilen suçlara izin verildiği açıklanmıştır. Mahkeme, bu yorumun ulusal içtihatlardaki gelişmelerle uyumlu olduğu, başka davalarda da ortaya çıktığı ve Sözleşme ile uyumlu olduğu konusunda tatmin olmuştur.
Bu sebeple, 7. madde ihlal edilmemiştir.
Adil tazmin (Madde 41)
Mahkeme, Slovenya’nın başvurucuya manevi tazminat olarak 10.000 Euro ve masraf ve giderler olarak 6.000 Euro ödemesine karar vermiştir.
Ayrık görüşler
Hakim Paczolay aynı görüşte olduğunu ifade etmiştir. Ad hoc hakim Sancin ise kısmen muhalefet şerhi yazmıştır. Bu görüşler karara eklenmiştir.
Karar yalnızca İngilizce mevcuttur.
Bu basın açıklaması Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanmış bir belgedir. Mahkeme’yi bağlamamaktadır. Kararlar, hükümler ve Mahkeme hakkında daha fazla bilgi www.echr.coe.int adresinde bulunabilir. Mahkeme’nin basın bültenlerini almak için lütfen buradan abone olun: www.echr.coe.int/RSS/en veya bizi Twitter’da @ECHR CEDH adresinden takip edin.
Basın bağlantıları
echrpress@echr.coe.int | tel: +33 3 90 21 42 08
Gazetecilerin sorularını e-posta yoluyla göndermelerini tavsiye ederiz.
Neil Connolly (tel.: + 33 3 90 21 48 05)
Tracey Turner-Tretz (tel.: + 33 3 88 41 35 30)
Denis Lambert (tel.: + 33 3 90 21 41 09)
Inci Ertekin (tel.: + 33 3 90 21 55 30)
Jane Swift (tel.: + 33 3 88 41 29 04)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiği iddialarını ele almak üzere 1959 yılında Avrupa Konseyi üyesi devletler tarafından Strazburg’da kurulmuştur.
Çeviren: Av. Benan Molu
Kararın tamamına buradan ulaşabilirsiniz: https://hudoc.echr.coe.int/fre?i=001-226432