Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Bild GmbH & Co. KG v. Almanya (başvuru no. 9602/18) davasında 31 Ekim 2023 tarihli Daire kararında, oybirliği ile; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin (ifade özgürlüğü) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Bild GmbH & Co. KG v. Almanya (başvuru no. 9602/18) davasında 31 Ekim 2023 tarihli Daire kararında, oybirliği ile; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin (ifade özgürlüğü) ihlal edildiğine karar vermiştir.
Dava, büyük bir haber internet sitesi olan bild.de’ye, olaya karışan polis memurlarından birinin yüzünü bulanıklaştırmadan yayınlaması nedeniyle Bremen’deki bir gece kulübünde polis tarafından gerçekleştirilen bir yakalamanın MOBESE kamera kayıtlarını kaldırmasına yönelik mahkeme kararına ilişkindir.
Mahkeme, özellikle Alman mahkemelerinin görüntülerin ikinci ve gelecekteki kullanımına ilişkin gerekçelerinin yetersiz olduğunu ve bu gerekçelerin, ilgili kişilerin rızası olmadan, görevlerini yerine getiren polis memurlarının düzenlenmemiş görüntülerinin gelecekte yayınlanmasının kabul edilemez bir şekilde yasaklanmasına yol açabileceğini tespit etmiştir.
Temel olgular
Başvurucu Bild GmbH, kayıtlı ofisi Berlin’de bulunan bir limited şirkettir. Şirket, bild.de internet haber sitesinin sahibi ve yöneticisidir ve Bild ve Bild am Sonntag isimli yüksek tirajlı gazeteleri yayımlamaktadır.
10 Temmuz 2013 tarihinde bild.de internet sitesinde, aynı yılın Haziran ayında Bremen’deki bir gece kulübüne müşteri Bay D.’nin çalışanlara karşı agresif bir tavır sergilediği iddiası üzerine polis çağrılmasına ilişkin bir haber yayınlanmıştır. Haberin başlığı “Polis, D.’yi (28) dövdü”dür.
Haber, birkaç polisin D.’yi yere yatırdığını, polis memurlarından birinin (başvurucu olmayan) D.’yi tekmelediğini ve yerdeyken ona copla vurduğunu gösteren bir video ile verilmiştir. İnternet sitesi, bu haberin ardından, D.’nin polisler gelmeden önceki agresif tavırlarını gösteren bir kamera görüntüsü içeren “Şiddet gecesi nasıl gözler önüne serildi” başlıklı ikinci bir haber paylaşmıştır.
Polislerden biri olan P.’nin yüzü, kamera kayıtlarında net olarak görünmektedir; P.’nin orantısız güç kullandığına dair bir emare yoktur. 18 Temmuz 2013 tarihinde P., yüzünü bulanıklaştırmadıkları sürece Bild’den videoyu kaldırmasını talep etmiştir. Bild’in bu talebi reddetmesi üzerine P., mahkemeye başvurmuştur.
Oldenburg Bölge Mahkemesi, memur P.’nin yüzü bulanıklaştırılana kadar videonun kaldırılmasına karar vermiştir. Mahkeme, devletin güç kullanma tekeline ilişkin tartışmanın önemini vurgulamış ancak bunu P.’nin kişilik haklarına aykırı bulmuş ve P. lehine karar vermiştir. Mahkeme ayrıca, D.’nin eylemlerine ilişkin görüntülerin ilk haberle birlikte verilmediğini not etmiştir. Oldenburg Temyiz Mahkemesi, bu kararı onamış ve memur P.’nin rızası olmadan düzenlenmemiş MOBESE kamera görüntülerinin kullanılmasının P.’nin haklarını ihlal ettiğini belirtmiştir.
Ağustos 2017’de Federal Anayasa Mahkemesi, başvurucu şirket tarafından ileri sürülen bireysel başvuruyu değerlendirmeyi reddetmiştir.
Şikayetler, usul ve Mahkeme’nin oluşumu
Sözleşme’nin 10. maddesine (ifade özgürlüğü) dayanan başvurucu şirket, bulanıklaştırılmamış videonun kaldırılmasına ilişkin tedbirin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğinden şikayetçi olmuştur.
Başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 16 Şubat 2018 tarihinde yapılmıştır.
Karar, aşağıda isimleri geçen yedi hakimden oluşan Daire tarafından verilmiştir:

Gabriele Kucsko-Stadlmayer (Avusturya), Başkan,
Tim Eicke (Birleşik Krallık),
Faris Vehabović (Bosna Hersek),
Branko Lubarda (Sırbistan),
Armen Harutyunyan (Ermenistan),
Anja Seibert-Fohr (Almanya),
Anne Louise Bormann (Danimarka),
ve ayrıca Andrea Tamietti, Bölüm Yazı İşleri Müdürü.
Mahkeme’nin kararı
Mahkeme, böyle davalarda yerleşik kriterleri altında inceleme yaparak, ifade özgürlüğü ile kişinin özel hayata saygı hakkı arasında denge kurmakla görevlidir. Mahkeme, bir kurum olarak polisin eylemlerinde meşru bir kamu yararı olduğu konusunda Bölge Mahkemesi ile aynı görüştedir. Ancak, bazı koşullar altında bir polis memurunun görüntüsünün yayınlanmasının onun özel hayatına yönelik olumsuz sonuçlar doğurabileceğini kabul etmek önemlidir ki ulusal makamların bunu dikkate alması gerekir.
Videonun sunuluş biçimiyle ilgili olarak Mahkeme, polisin güç kullanımının olumsuz bir şekilde tasvir edilmemiş olmasının, medyada yer almasının herhangi bir korumadan yararlanmayı durdurması gerektiği anlamına gelmediğine karar vermiştir. Mahkeme, tedbir kararının sadece yayınlanmış görüntülere değil, gelecekte yayınlanacak tüm videolara da uygulandığını not etmiştir. Alman mahkemelerinin gerekçelerinde bu caydırıcı bir etken olarak dikkate alınmalıyken alınmamıştır.
Genel olarak, Mahkeme, yayınlanan ilk video ile ilgili olarak yarışan hakların dengelenmesinden tatmin olmuştur, ancak bu uygulamanın ikinci ve görüntülerin gelecekteki herhangi bir kullanımı ile ilgili olarak yetersiz olduğuna karar vermiştir. Özellikle, kamusal tartışmaya katkısını değerlendirmeden mahkemeler, genel bir gerekçeyle, polis memurunu olumsuz bir şekilde tasvir etmese de, polis müdahalesinin tarafsız bir şekilde yayınlanmasının, çağdaş toplumun genel bir yönünü tasvir ediyor olarak değerlendirilemeyeceğini ve dolayısıyla hukuka aykırı olacağını belirtmiştir. Bu, görevlerini yerine getiren polis memurlarının düzenlenmemiş görüntülerinin, rızaları olmadan, gelecekte yayınlanmasının kabul edilemez bir şekilde yasaklanmasına yol açabilecektir.
Bu nedenle tedbir kararı, demokratik bir toplumda gerekli değildir ve Sözleşme’nin 10. maddesine aykırıdır.
Adil tazmin (Madde 41)
Mahkeme, Almanya’nın başvurucu şirkete 12.000 Euro masraf ve gider ödemesine hükmetmiştir.
Karar yalnızca İngilizce mevcuttur.

Bu basın açıklaması Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanmış bir belgedir. Mahkeme’yi bağlamamaktadır. Kararlar, hükümler ve Mahkeme hakkında daha fazla bilgi www.echr.coe.int adresinde bulunabilir. Mahkeme’nin basın bültenlerini almak için lütfen buradan abone olun: www.echr.coe.int/RSS/en veya bizi Twitter’da @ECHR CEDH adresinden takip edin.

Basın bağlantıları
echrpress@echr.coe.int | tel: +33 3 90 21 42 08

Gazetecilerin sorularını e-posta yoluyla göndermelerini tavsiye ederiz.
Neil Connolly (tel.: + 33 3 90 21 48 05)
Tracey Turner-Tretz (tel.: + 33 3 88 41 35 30)
Denis Lambert (tel.: + 33 3 90 21 41 09)
Inci Ertekin (tel.: + 33 3 90 21 55 30)
Jane Swift (tel.: + 33 3 88 41 29 04)

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiği iddialarını ele almak üzere 1959 yılında Avrupa Konseyi üyesi devletler tarafından Strazburg’da kurulmuştur.

Çeviren: Av. Benan Molu
Kararın tamamına buradan ulaşabilirsiniz: https://hudoc.echr.coe.int/?i=001-228530

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunları da inceleyebilirsiniz: